Frank Abagnale
İşte dünyanın en ünlü dolandırıcıların biri olan Frank Abagnale. Hiçbir eğitim almadan zamanın en büyük havayolu şirketlerinden birinde aylarca pilotluk yaptı. Bu işten sıkılınca çok ünlü bir hastanede doktorluk yapmaya başladı. Bundan da sıkılınca savcılık yaptı. Tabii ne tıp ne hukuk eğitimi vardı. Abagnale sahtecilik konusunda inanılmaz bir yeteneğe sahipti. Milyonlarca dolarlık sahte para ve sahte çek bastı. İşin tuhafı onun hazırladığı çekleri bankaların kendi uzmanları bile gerçeklerinden ayırt edemiyordu. Yakalandıktan sonra FBI için çalışmaya başladı.
Sülün Osman
Buysa Türkiye’nin en ünlü dolandırıcısı olan Sülün Osman. Çok ilginç dolandırıcılık taktikleri geliştirmişti. Öncelikli hedefleri Anadolu’dan İstanbul’a gelen saf insanlardı. Onlara Boğaziçi Köprüsü, Galata Kulesi, tramvaylar, vapurlar, saat kuleleri gibi yapıları satıyordu. Kurbanları ise hiçbir şeyden şüphelenmeden bunları satın alıyordu. Bir keresinde bir saat kulesinin önünde bekleyip kulenin saatine bakanlardan bunun için para kesmişti. Bir keresinde İstanbul’a gelen bir Amerikan uçak gemisini bile birilerine sattığına dair bir hikaye var.
George Parker
Bu da Amerika’nın Sülün Osman’ı diyebileceğimiz George Parker. New York şehrinin en ünlü yapılarından Metropoliten Müzesi, Özgürlük Anıtı ve Brooklyn Köprüsü’nü birkaç kez sattı. Dolandırıcılığı o kadar ileri götürmüştü ki parası çıkışmayan müşterilerine köprü için taksit bile yapıyordu.
Charles Ponzi
Buysa Charles Ponzi. Saadet zinciri olarak bilinen dolandırıcılık yönteminin mucidiydi. Yarattığı sistemden 225 milyon dolarlık bir servet edindi. Ponzi insanlardan para topluyordu. Sonra da bunları başka insanlara veriyordu. Herkes de para kazandığını sanarak parasını ona veriyordu. Aslında yaptığı tek şey insanlara paralarını kendisine vermesi için ikna etmekti. Bu yöntem o kadar iyi çalışıyordu ki kendisinden sonra da bir sürü insan bu yöntemle bir insanları milyonlarca dolar dolandırmayı başardı.
Victor Lustig
Bu da Victor Lustig. ABD ve Avrupa’da yaptığı dolandırıcılık suçlarından dolayı tutuklanıp ünlü Amerikan hapishanesi Alkatraz’a gönderilmişti. Eiffel kulesini bir hurdacıya satmıştı. Lustig ayrıca para basma makinesi satışıyla da birçok insanı dolandırdı. Özel bir şovla makinenin gerçek para bastığına insanları ikna ediyor ve bunu 30 dolara satıyordu. Elbette makine para basmıyordu.
Gerd Heidemann
Gerd Heidemann isimli bu adamsa dolandırıcılığın ilginç bir tekniğini bulmuştu. Arkadaşlarıyla beraber yazdığı bir günlüğü Adolf Hitler’in diye bir sürü insana yutturdu. Dönemin en ünlü dergilerinden biri olan Stern de bu günlüğü 6 milyon dolara satın aldı. Komik olansa günlüğün çok saçma hatalar içermesine rağmen sahte olduğunu pek çok tarihi eser uzmanın anlayamamasıydı.
Bernard Madoff
Buysa Bernard Madoff. Amerika’nın en ünlü ve en büyük finans kurulularını dolandırdı. Aslında eskiden dünyanın en önemli borsalarından olan NASDAQ’ın başkanıydı. Daha sonra geliştirdiği bir tür dolandırıcılık yöntemiyle finans kuruluşlarının paralarını çeşitli ülkelerdeki kendi hesaplarına yatırdı. Madoff’un dolandırıcı olduğu anlaşıldığında tam 50 milyar dolar ortadan kaybolmuştu. Madoff 150 yıl ceza aldı ancak paraların nerede olduğu ortaya çıkarılamadı.
Güney Zobu (Raki)
İşte bu da Raki lakaplı Türk dolandırıcı Güney Zobu. 1980’li yılların en ünlü dolandırıcısıydı. Genelde yasa dışı işler yapanları dolandırdığı için bu kişiler kendisini şikayet edemiyordu. Döviz bulundurmanın yasadışı olduğu yıllarda kendisinden döviz satın almaya çalışan kişileri dolandırıyordu. Mükemmel İngilizce konuşabiliyordu. Bir seferinde Amerikan subayı kıyafeti ile bir otelde beklerken Dönemin Başbakanı Süleymen Demirel otele girdi. Demirel de onu ABD’li subay sanarak uzun süre sohbet etti.
Jordan Belfort
Buysa Jordan Belfort. Onun dolandırıcılığı başrolünü Leonardo Di Caprio’nun oynadığı bir filme bile konu oldu. Belfort, borsa hakkında çok bilgisi olmayan yatırımcılara ucuz hisseleri pahalıymış gibi göstererek milyonluk satışlar yapıyordu. Borsa dolandırıcılığından edindiği serveti ise 110 milyon dolardan fazlaydı.